3 Ocak 2015 Cumartesi

BEYİN FIRTINASI (FİKİR TARAMASI)

     Yaratıcı problem çözme gücünü amaçlayan grup tartışması tekniğidir. Katılımcılar yaratıcı düşünme ve hayal kurma yoluyla bir konuya çözüm getirmek üzere fikirlerini özgürce sunarlar. Tekniğin temel amacı, öğrencilerin fikir üretmelerini ve ifade etmelerini sağlamaktır. Üst düzey tartışma tekniği olarak ta kullanılır. Teknik A. Osbourne tarafından geliştirilmiştir.

İki bölümden oluşur:
  1. Fikir üretme
  2. Fikirleri değerlendirme
     Fikir üretme aşamasında grupta problem çözmekle görevlendirilen üyeler mümkün olduğu kadar çok fikir ileri sürerler. Akıllarına geleni söylerler. Zaman zaman çılgın, ilginç, düşünülmemiş fikirler de ortaya çıkabilir. Fikirler ile ilgili yorum, yargılama, eleştiri yapılamaz, düşünceler yönlendirilmez, herkes birbirinin fikrini dinler, fikirler tahtaya ya da kâğıtlara yazılır oturumun sonunda genel bir değerlendirme yapılır.
     Doğal konuşma yapılır. Neşeli bir ortam oluşturulur. İyi-kötü, doğru-yanlış gibi yargılamalar kullanılmaz. Fikirlerin niteliğinden çok niceliği önemlidir.
Fikirlerin değerlendirilmesi aşamasında ise katılımcıların fikirleri sınıflandırılır, yeni ilişkiler kurulmaya çalışılır, oylamaya yapılarak sıralanır ve değerlendirme yapılır.

Beyin fırtınası tekniğinin özellikleri:

  • Problemlere alışık olunmayan, özgün ve beklenmeyen çözümlerin bulunması
  • Yaratıcı problem çözme, hayal kurma ve fikirlerini ifade etme becerisini geliştirir.
  • Fikir üretme ve fikirlerin değerlendirilmesi olmak üzere iki bölümden oluşur.
  • Özgür ve güvenilir bir tartışma ortamı sağlanır. Fikirler yönlendirilmez, eleştirilmez ve yargılanmaz.
  • Aktif katılım sağlanır.
  • Tartışma konuları öğrencinin ilgi düzeyine ve gelişim özelliklerine uygun seçilir.

Tekniğin uygulama aşamaları:

  • Etkinliğin amacını ve problem durumu açıklama
  • Etkinliğin zaman sınırını belirleme ve açıklama (ortalama 5-15 dakika)
  • Etkinliklere tüm öğrencilerin katılımı sağlanma
  • Fikirler alınmalı, eleştiri ve yorum yapılmamalı
  • Elde edilen fikirler tahtaya ya da kartonlara yazılmalı
  • Olabildiği kadar fazla miktarda fikir elde edilmeli
  • Zevkli, eğlenceli ve katılımcı bir ortam sağlanmalı
  • Etkinliklerin sonunda fikirler analiz edilerek (oylama ya da puanlama yapılarak) değerlendirme yapılmalı.

BEYİN ESERİ/ÜRÜNÜ (Brainwriting)


     Öğrencilerin bireysel ve grup olarak görüş geliştirebilmelerini sağlamak amacıyla kullanılan bir tekniktir. Bir konu belirlenir, sınıf 6-7 kişilik gruplara ayrılır. Her öğrenciye konunun farklı yönleriyle ilgili 3 kart verilir. Her öğrenci konuyla ilgili düşüncelerini yazar ve sıranın ortasına koyar. Ardından her öğrenci sırayla kart çeker ve o kartı sesli bir şekilde herkesle paylaşır. Benzer fikirler bir arada toplanır. Bu fikirler sınıfla paylaşılır, tahtaya yazılır.
   
  Tekniğin etkili olarak kullanılabilmesi için: 
  • Öğrenciler tekniği kullanmadan önce hazırlıklı olması gereklidir.
  • Tekniğin amacı belirtilmeli ve başka örneklerle pekiştirilmelidir.
  • Görüşlerin rahatlıkla söylenebileceği bir ortam hazırlanmalıdır.
  • Görüşler asla eleştirilmemelidir

DÜŞÜN – EŞLEŞ – PAYLAŞ STRATEJİSİ

     Düşün-Eşleş-Paylaş, öğrencilerin içerik hakkında konuştukları ve tüm grupla paylaşmadan önce fikirlerini tartıştıkları üç aşamalı öğrenci hareketinden oluşan bir iş birlikli tartışma stratejisidir. İş birlikli öğrenmenin iki önemli özelliği olan ‘düşünme zamanı’ ve akran etkileşimi öğelerini ortaya çıkarır. Düşün-Eşleş-Paylaş’ ın amacı, öğrencilerin bilgiyi işlemelerine, iletişim becerileri geliştirmelerine ve düşünmelerini saflaştırmalarına yardımcı olur.
 
Bu stratejiyle, öğretmen;
  • Açık uçlu bir soru ya da problem ortaya atar.
  • Öğrencilere, cevapları hakkında düşünmek için bir ya da iki dakika verir.
  • Öğrencileri, cevaplarını tartışmaları ve fikirlerini paylaşmaları için eşleştirir.
  • Öğrencilerin cevaplarını küçük bir grupla ya da tüm sınıfla paylaşmaları için fırsatlar verir.
Öğrencilerin cevabı düşünmek, sonra bir akranla paylaşmak ve farklı bir bakış açısı görmek için zamanları olduğundan, daha büyük bir grupla paylaşma konusunda daha istekli ve daha az endişeli olabilirler. Ayrıca, gerekirse cevaplarını değiştirmeleri için de zaman verir ve ‘yanlış’ cevap verme korkusunu azaltır.

Yararları:

     İletişim kurma, kendini ifade etme, girişimcilik, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini kazandırmaya dönük bir tekniktir.

KARTOPU TEKNİĞİ

     Öğrencilerin kendi görüşlerini diğer öğrencilerle tartışabildikleri ve görüşlerini kıyaslayabildikleri etkili bir tekniktir. Tıpkı bir kartopu gibi giderek artan sayıda öğrencinin katılımıyla gerektirir.

Teknik Nasıl Uygulanır?

  • Öncelikle öğrenci tartışma konusu hakkında düşünür ve kendi görüşünü ortaya koyar.
  • Oluşturulan ikişerli gruplar daha sonra dörderli olarak birleştirilir.
  • Tartışma devam ederken dörderli gruplar birleştirilerek sekizerli grup haline getirilir.

Yararları:

  • Diğer tekniklerdeki gibi öğrencinin kendine olan güvenini, farklı düşüncelere saygı duymasını sağlar.
  • Grup çalışması becerisini sağlar.
  • Çekingen öğrencilerin kendinin ifade etmesini sağlar.

Sınırlılıkları:

  • Katılım çok olacağı için tek kişinin kontrol etmesi zordur.
  • Zaman ve mekan açısından sıkıntı çekilebilir.
  • Grup büyüdükçe görüşünü açıklamaktan çekinen öğrenciler olabilir.

Etkili kılmak için:

  • Kartopunun nasıl büyüyeceğine sınıf mevcuduna göre karar verilmeli, dengeli bir şekilde büyütülmelidir.
  •  Öğrencilerin birbirlerinin görüşlerine saygı göstermesini sağlamak gerekir.

DEDİKODU TEKNİĞİ

      Öğrencilerin konuyu kavramaya çalışmasını, o konuda düşünmesini ve konu hakkındaki çeşitli düşüncelerini öğrenip onları değerlendirmesini sağlar.

Aşamaları:

  1. Öğrenciler ikişerli gruplar oluşturur.
  2. Verilen konu ya da soru ile ilgili düşüncelerini birbirlerine söylerler.
  3. Eşler birbirinden ayrılır yeni ikililer oluştururlar. 
  4. Yeni eşlerine düşüncelerini iletirler katılıp katılmadıkları noktaları söylerler.
  5. Sürecin sonunda oluşan düşünceler sınıfça tartışılır.

Neden Dedikodu?

  • Öğrenciler kendini daha iyi ifade ederler.
  • Bilgi paylaşımı olur.
  • Sınıfın tamamının derse katılımı sağlanır.
  • Düşünme becerileri artar.
  • Fikir çeşitliliği artar.
  • Ön hazırlık gerektirmez.
  • Sosyalleştirir.
  • Düşünmeye yönlendirir.
  • Fikirlerde uzlaşma sağlanır.
  • Akran öğrenimi gerçekleşir.
  • Öğretmen-öğrenci ilişkisini geliştirir.
  • Kısa zamanda çok bilgi sağlanır.
  • Farklı fikirlere saygı sağlanır.
  • Dersi işlemek zevklidir.
  • Yaratıcılığı ortaya çıkarma ve geliştirme fırsatı sunar.

Pazar yeri

     Öğrencilerin birbirlerini tanımasına, görüşlerini, çözümlerini birebirleriyle paylaşmalarına el verişli yeni bir öğrenme tekniğidir.

Uygulanış Aşamaları:

    1. Konu belirlenir. Örnek; Uzaktan eğitim hakkındaki savlarınız nelerdir?
    2. Öğrencilere küçük parçaları dağıtılır.(ilgi çekmesi için renkli kartonlar, çizgi kahraman resimli kâğıtlar vs olabilir) 
    3. Öğrencilerin her bir kağıda duruma göre;
        Konuyla ilgili sormak istediği soru.
        Konuyla ilgili görüşü.
        Verilen problemin yaratıcı bir çözümü.
Gibi verileri yazmaları istenir. Belirli bir zaman konulması dersin planlı olmasına ve sınıf ortamının disiplinli bir şekilde yönetilmesine olanak sağlar.
     4. Öğrencilerin yazacaklarını bitirdikten sonra kâğıtları üzerlerine takmaları ve sınıfta birbirlerinin üstlerindekileri okuyarak dolaşmaya başlarlar.
     5. Yazılanlarla ilgili soruları varsa birbirlerine sormaları ve beğendikleri kart olursa değiştirmeleri sağlanır.
     6. Değişimin iki yönlü olması sağlanmalı ve mümkün olduğu kadar çok değişikliğin yapılmasına teşvik edilmelidir.
     7. Sınıfın tekrar toplanması, hangi değişiklerin yapıldığını ve nedenlerinin konuşulması.

Yararları

  • Öğrencilerin birbirlerini tanımasına elverişlidir. Öğrenciler sınıf içersin de birbirlerinin fikirlerini tam anlamı ile anlayamazlar fakat bu yöntemde kimseden etkilenmeden kendi düşüncelerini yazdıkları içini herkesin özü ortadadır.
  • Öğrencilerin görüşlerini, çözümlerini birbirleriyle paylaşmalarını sağlar. Fikirlerini özgürce söyler ve birbirleriyle fikir alış verişin de bulunur.
  • Fikir alış verişini kolaylaştırır.
  • Derse aktif katılım artırır. Herkes bir kâğıt verildiği için derse kesinlikle katılmak zorun da kalır ve konu ile ilgili bildiği veya bilmediği ne varsa yazabilir.
  • Bir başkasının düşünce ve görüşlerini saygı göstermeyi sağlar. Sürekli birilerinin fikirlerini dinleyen ve yer yer de kendi fikrinden daha doğru fikirlerle karşılaşınca kendisini dışında kalan kişilerin de fikirleri olduğunu bilir ve saygı gösterir.
  • Herkesin düşüncesini aynı anda belirtmiş olmasına imkân sağlar. Büyün sınıfa aynı anda yapılan uygulama da her kes kendi fikrini yazar. Sözel olmadığı için de kişiler birbirlerinden etkilenmez.

Sınırlılıkları
  1.  İyi bir koordinasyon gerekir. Yapılan ders önceden çok iyi planlanmalı, uygulama varsa süreleri iyi ayarlanmalı, zaman planlanması doğru ve biraz esnek olmalıdır ki aksaklıklarda ders akışı aksamasın.
  2. İyi koordinasyon olmadığında;

  •     Zaman kaybı; Sınıf içerisinde aktif katılım hat safhada olduğu için sınıfın düzenini sağlamak zaman alır.
  •     Sınıf hâkimiyetinin kaybına neden olur.


TEREYAĞ EKMEK MODELİ

     Verilen bir problemin bir soru ya da konu üzerinde öğrencilerin önce tek başlarına düşündükleri daha sonra arkadaşlarıyla bir araya gelerek düşüncelerini tartıştıkları bir tekniktir.

Özellikleri:

  1. Öğrenciler ilk önce verilen konu üzerinde tek başlarına düşünürler.
  2. Kendi fikirlerini oluşturan öğrenci diğer arkadaşlarıyla bu fikri tartışır.
  3. Son olarak da ulaştıkları sonuçları sınıfa sunarlar.

Yararları:

  • Öğrencilere düşünmeleri için zaman kazandırır.
  • Öğrencilerin tümünün aynı anda aktif olmasını sağlar.
  • Öğrencilerin ilk önce bireysel çalışmalarına müsaade etmesiyle özgüven duygusunu geliştirir.
  • Öğrencilerin sosyalleşmesini sağlar.
  • Öğrenci dinlemeyi ve farklı fikirlere saygılı olmayı öğrenir.
  • Öğrencinin anlama, anlatma, dinleme becerileri gelişir.

Sınırlılıkları:

  • Öğrencinin önce bireysel çalışmasına olanak sağlayan bu tekniğin zaman kaybına neden olduğu söylenebilir.
  • Diğer bir sınırlılığı ise ortak bir ürün oluşturma hususundadır. Birlikte alınan bir karar ile oluşturulan üründe tüm grup üyelerinin tam onayı bulunmayabilir, çoğunluğa uyma iç güdüsüyle hareket eden öğrencilerin özgürce düşüncelerini ifade etmeleri engelleniyor olabilir.

SANDVİÇ YÖNTEMİ

     İletişimde bu yöntemi kullanmak, çok güzel geri bildirimler almayı sağlıyor… Özellikle bir kişi eleştireceğiniz durumda, karşınızdakini incitmeden eleştirebilmeyi ve onu bu konuda inandırmayı sağlıyor… Karşımızdaki insanın kişiliği ile davranışını ayrı tutmak ve istediğiniz mesajı bir “sandviç” içerisinde sunmak, iletişimde bir “etkililik” sağlıyor… Bu yöntemi kullandığınız zaman, yanlış anlaşılmalar, söylenmek istenenin, söylenen şeyden farklı bir şekilde algılanması gibi durumlar en az seviyeye inecek ve hatta yanlış anlaşılmalar hiç olmayabilecektir. Bu yöntem ile arzu ettiğiniz bir iletişim yapısı kurabileceksiniz. Bunun için öncelikle, sizi rahatsız eden şeyi ya da eleştirinizi sunmadan önce karşınızdaki kişinin bir olumlu yönüyle söze başlamak iyi olacaktır. Bu sandviç ekmeğinin üstteki kısmıdır. Olumlu girişten sonra “ve” bağlacını ekleyerek, sizi rahatsız eden durumu ya da eleştirinizi, sandviçin içi olarak hazırlayacaksınız. ”Ve” bağlacı burada bir sihirli elemandır. Olumlu görüşünüzün ardından kesinlikle , “ama” , “fakat” , ” ancak” gibi bağlaçlar kullanılmamalıdır. Bunların kullanılması durumunda, bu bağlaçlardan önce söylediğiniz her şey, karşınızdaki tarafından “yalan” ya da “geçersiz “ olarak” kabul edilebilir. Bu tür bağlaçlar ile devam etmeye kalktığınızda, karşı taraf hemen savunma mekanizmalarını devreye sokacaktır; saldırıya karşı savunma gibi… “Ve“ bağlacı ise, kişiyi kendi olduğu gibi kabul ettiğiniz mesajını karşı tarafa verecek ve kişi, daha savunma mekanizmalarını harekete geçiremeden söylemek istediklerinizi değerlendirip düşünmeye başlayacaktır. Sandviçin alttaki ekmek kısmı içinse, mesaja yine olumlu bir söz ya da açıklama eklemek gerekiyor. Böylece olumsuz eleştirinizi, iki olumlu iletinizle sandviç haline getirip sunacaksınız karşınızdakine… Örneğin, derslerine az çalışan çocuğumuza, bu konuda bir eleştiri sunmak istediğimizde, bu metodu şöyle uygulayabilirsiniz:
“Her gün okula düzenli olarak gidip-gelmen, bu işi ciddiye aldığını gösteriyor ve bu emeği sarf ederken biraz daha planlı ve gayretli çalışman durumunda okul başarının çok daha artacağına inanıyoruz. Sen bizim, hayatımızın anlamı olan evladımızsın ve senin bu gayretlerinin, sana başarılar getireceğini biliyoruz.”


ÖRNEK OLAY YÖNTEMİ

     Örnek olay yöntemi, gerçek hayatta karşılaşılan problemlerin sınıf ortamında çözülmesi yoluyla öğrenmenin sağlanmasıdır. Bu yöntem öğrencilere bir konuyu ya da bir beceriyi kazandırmak ve o konuda uygulama yaptırmak amacıyla kullanılır. Günlük hayatta karşılaşılan gerçek bir problemin çözümü için de kullanılabilir. 

Temel Aldığı Kuramlar:

     Öğrenci etkinliğine dayalı güdeleyici bir öğretme yaklaşımı olan, öğrencinin öğrenme sürecine etkin olarak katıldığı, buluş yoluyla öğrenme yaklaşımını temel alır. Kavrama düzeyinde ki davranışların kazandırılmasında kullanılır.

Amacı:

     Bu tekniğin amacı toplumdaki farklı görüşlere, farklı değerlere sahip insanların birbirleriyle konuşarak farklılıklardan kaynaklanan problemleri çözmede kullanabilecekleri becerileri kazandırmaktır.


Örnek Olay Yönteminden Yararlanırken Dikkat Edilecek Hususlar

  • Örnek olay öğretmen tarafından sınıfa getirilebileceği gibi, katılımcıların çevrelerinde yaptıkları gözlemler sonucunda da düzenlenebilir.
  • Örnek olay sözel, resim, film gibi tekniklerle sınıfa getirilebilir.
  •  Bu yöntemin kullanılabileceği uygun bir problem durumu belirlenmelidir. Olay sınıf önünde dramatizede edilebilir.
  • Örnek olaydaki temel problem ve ayrıntılar iyi tespit edilmiş olmalıdır.
  •  Tartışmalardan çıkarılacak ilke ve sonuçlar ile üzerinde görüş birliği sağlanan öneriler yazı tahtasına yazılmalıdır.
  • Olayların incelenmesinden çıkartılan ilke ve sonuçlardan benzer olaylarda nasıl yararlanılabileceği tartışılarak açıklığa kavuşturulmalıdır.
  • Örnek olayla ilgili öğrencilere ön bilgiler verilmeli.
  • Problemin ve örnek durumun sınıf içerisinde uygulanması esnasında görev alacak öğrenciler ve bunların görevleri çok iyi bir şekilde planlanmalı ve hazırlanmalı.
  • Her konu alanı ve içerikteki olay, uygulama ve problemler örnek olay biçiminde sınıfa getirilebilir.

Yararları:

  • Burada problem çözme tekniklerini, işbirliği içinde öğrenme, rol oynama gibi teknikleri de rahatlıkla kullanıp uygulama fırsatı bulunur.
  • Öğrenciler ders kitabı dışındaki içerik ve materyallerden de yararlanma imkanı bulmuş olur.
  • Öğrenci merkezli bir yöntemdir.
  • Bağımsız düşünme, orijinal fikir üretme ve bunu ortaya koyma ve tartışma özellikleri gelişir.
  • Soyut düşünceler burada pratiğe, uygulamaya dönüştürülür.
  • Hemen hemen her alanda rahatlıkla uygulanabilecek ve verimli öğretim sonuçları alınabilecek bir metottur.
  • Örnek olay yöntemi izlendiğinde katılımcıların çevrelerinde süre gelen olaylara duyarlılığı gelişebilir. Bir problemi çözmeyi, analiz edip sonuca ulaşmayı öğrenirler.
  • Öğrenciler belli bir sorunla ilgilendikleri için ilgi, güdü ve dikkatleri genellikle yüksektir.
  • Gruplarla da uygulanabileceği için birlikte çalışma imkanı sağlar.
  • Bildiklerini ya da kavradıklarını gerçek bir duruma uygulama şansına sahip olurlar.

Sakıncalı Yönleri:

İncelenmesi düşünülen olaya tam olarak uyan bir örnek olay yazmak çok güç olabilir
Örnek Olay Yönteminin sınırlılıklarının, yöntemin çok iyi planlanması gerekir. Kalabalık sınıflarda uygulanması zordur. Uzun zaman alır.   Öğretmenin grup liderliği yapamayacağı durumlarda olayın ayrıntısını bilen bir lidere ihtiyaç duyulur. Öğrencilerin bazıları bu tür etkinliklere katılmak istemeyebilir. Öğrenciler yeterli düzeyde bilgi, beceri ve ön bilgilere sahip değilse yöntemin öğrenme-öğretme hedeflerini gerçekleştirmesi mümkün değildir.
 Yöntemin uygulanması esnasında bazı öğrenciler çekingen durabilir. Sınıfı kontrol etmede, tartışmaları yönetmede ve değerlendirmede zorlukla karşılaşılabilir. Eğer örnek olay öğretmen tarafından hazırlanacak ya da yazılacaksa şu noktalara dikkat edilmeli:
  • Örnek olay gerçek mi?
  • Örnek olay anlamlı mı?
  • Örnek olay orijinal mi?
  • Örnek olay kendi içerisinde mantıklı ve bütünlük taşıyor mu?
  • Örnek olay öğrenme ilkelerine göre düzenlenmiş mi?
Bununla birlikte örnek durumun dersin hedef- davranışları ve konularla ilişkili olması önemlidir. Örnek olayın incelemesi başlıca altı aşamada gerçekleştirilir.
  1. Dersin hedef ve davranışlarına uygun bir konu seçilir.
  2. Bilinçli ve etkili çalışmalarını sağlamak için yönteme ısındırma etkinlikleri eklenebilir. 
  3. Örnek olay ya anlatılır .Ya da rol alan öğrencilerin rolleri açık bir şekilde hazırlanır.  
  4. Konu ile ilgili tartışmalarını sağlayacak ipuçları ve sorular hazırlanır.  
  5. Örnek olay ve konular hakkında öğrencilerin görüşlerine yer verilir.  
  6. Son olarak öğrencilerle birlikte bir sonuca ulaşılarak örnek olay analiz edilmiş olur.

PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİ

 Problem Nedir?

       Problem: Giderilmek istenen her güçlük problemdir. Bir durumun problem olarak tanımlanabilmesi için şu iki koşulu taşıması gerekir.
  1. Kişide rahatsızlık uyandırmalı.
  2.  Birden fazla çözüm yolu olmalı.
Problem olan durumun belirlenerek, çözüm yollarının aranması ve problem durumunun aydınlatılması sürecidir.

Problem Çözme Yönteminin Aşamaları:

  1. Problemin belirlenmesi.
  2. Problemin anlaşılması.
  3. Problem için hipotezlerin oluşturulması.
  4. Problemle ilgili bilgi toplanması.
  5. Hipotezlerin test edilmesi.
  6. Hipotezler arasından deney ve karşılaştırmalar yoluyla probleme en uygun olanın seçilmesi ve uygulanması.
  7. Hipotezlerin test edilmesinden sonuçlar çıkararak genel bir sonuca varılması.
       1.Problemin Belirlenmesi: Öğrencilerin bir güçlükle karşılaşması veya öğretmenin bir güçlüğü sınıfa getirmesiyle problem ortaya çıkarılmış olur. Ancak güçlüğün öğrenciler tarafından belirtilmesi daha önemli ve daha eğitseldir. İlk zamanlarda problemin ortaya çıkarılmasında öğretmenin rolü daha fazla olmaktadır. Öğretmen problemi doğrudan doğruya belirtebileceği gibi, sınıfta problemin hissedilmesi için uygun bir durum oluşturabilir. Bunun yanında problem sınıfta kendiliğinden ortaya çıkabilir. Karşılaşılan bu durum öğrenciyi etkilemekte ve bu durum onda belli bir düzeyde rahatsızlık yaratmaktadır.
Örnek: Öğretmen nüfus sorununun ana hatlarının çizilmesi konusunda öğrencilere yardım etmek için birkaç soru sorar:
• Nüfus artışı ile ilgili neler biliyorsunuz?
• Nüfus artışı konusunda geçerli bilgiler nelerdir?
• Teknolojik gelişme ile nüfus artışı arasında bir ilişki var mıdır?
Sorulara verilen cevaplar doğrultusunda problem nüfus artışının nedenleri olarak belirlenir.
        2. Problemin anlaşılması: Bu aşamada kendimize soracağımız birkaç soru bize problemin analiz edilmesinde ve anlaşılmasında yardımcı olacaktır.

• Problemle ilgili ne anlıyorum?
• Problemle ilgili neyi biliyorum?
• Problemle ilgili neyi bilmiyorum?

Yukarıdaki sorular cevaplandığında problemi hem analiz etmiş oluruz. Hem de problemle ilgili bildiklerimiz ve bilmediklerimiz ortaya çıkar. Bu soruların cevapları bize diğer aşamalarda yardımcı olur.
         3. Hipotezlerin oluşturulması: Bir hipotezi oluştururken, öğrenci mümkün olan en kısa zamanda, mümkün olduğu kadar çok olasılık düşünmelidir. Hipotezlerin oluşturulması, problemin çözümü ile ilgili yapılabilecek olanların sınırlarını çizer. Hipotez, bilinmeyeler konusunda, bilinen ve yaşanmış deneyimlerle yapılan, tahminlere dayalı geçici önerilerdir. Bu tanım çerçevesinde öğrenciler, her biri öneri niteliğinde olan ve problemin çözümü ile ilgili karar vermeye yardımcı olacak hipotezler geliştirirler.
Örnek: Öğrenciler, nüfus artışının nedenlerini belirlemeye yönelik 3 hipotez geliştirirler. Bunlar:
• Eğitimsiz insanların daha fazla sayıda çocuk sahibi olmaları.
• Sanayileşmiş toplumlarda (Fransa, İsveç, Japonya vb) nüfus artışı sorunun bulunmaması.
• Nüfus artışı sorunu olan ülkelerin aynı zamanda çevre kirliliği, açlık vb sorunlarının olması.
        4. Problemle ilgili bilgi toplanması: Bilmediğimiz konuları problemin anlaşılması aşamasında belirledikten sonra, problem çözümünde yararlanılacak uygun kaynaklar belirlenmeli ve onlardan yararlanılmalıdır. Bu aşamanın planlı yürütülmesi gerekir. Çünkü oluşturduğumuz hipotezlerin test edilmesinde elde ettiğimiz bilgilerden ve oluşturduğumuz materyallerden faydalanacağız. Kaynak olarak interneti, konu ile ilgili bir kitabı, konu ile ilgili bir materyali kullanabiliriz. Ancak bunların, konunun bütün yönlerini yansıttığından ve gerçekleri dile getirdiğinden emin olunmalıdır.
       5. Hipotezlerin test edilmesi: Bu aşamada oluşturulan hipotezler test edilir. Hipotezlerin test edilmesinin amacı ise, gerçekten problemin çözümlerinden biri olup olmayacağını anlamaktır. Bu aşamada toplanan bilgilerden yararlanılır. Öğrenciler hipotezlerin geçerliliğinin gösterilmesi ve test edilmesi konusunda neler yaptıklarını açıklarlar.
       6. Hipotezler arasından en uygun olanının seçilmesi: Bu aşamada hipotezlerden probleme en uygun olanı seçilir. Hipotezlerle ilgili araştırmalar ve/veya deneyler yapılır. Kanıtlar toplanır. Toplanan bu bilgiler ışığında hipotezlerle ilgili karşılaştırmalar yapılır. Ve problemin çözümüne yönelik en uygun hipotez seçilir.
        7. Genel bir sonuca varma: Problem çözme yönteminin son aşamasıdır. Hipotezlerin test edilmesinden sonuçlar çıkartılarak genel bir sonuca varılır. Hipotezin probleme ne ölçüde ve nasıl bir anlam kazandırdığına dair yazılı bir rapor hazırlanır.

Problem Çözme Yönteminin Faydaları

  • Öğrenciler etkindir.
  • Öğrenciler öğretme-öğrenme sürecinde etkin oldukları için kalıcı izli öğrenmeler sağlanabilir.
  • Öğrencilerde öğrenme sorumluluğunu arttırır.
  • Öğrencilerde problem çözümü için bağımsız düşünme yeteneğini geliştirir.
  • Öğrenmeye karşı ilgi ve istek uyandırır.
  • Karar verme sürecinde öğrencilerin çok yönlü düşünme yeteneğini geliştirir.
  • Öğrencilere başkalarıyla yardımlaşmanın ve başkalarının fikirlerinden yararlanılmasının gerektiği görüşünü benimsetir.
  • Öğrencilere birden fazla kaynaktan sentez yaparak çalışmayı öğretir.
  • Öğrencilere önerilerde bulunma ve hipotezler ileri sürme yeteneği kazandırır.

Problem Çözme Yönteminin Sınırlılıkları

  • Çok zaman alan bir yöntemdir.
  • Bütün disiplinlere uygulanması mümkün değildir.
  • Öğrencilere bir takım maddi külfetler yükleyebilir.
  • Problem çözümünde gerekli olacak bir takım materyal kaynaklarının öğrenci tarafından sağlanması güç olabilir.
  • Öğrenmenin değerlendirilmesi güçtür. 

GÖSTERİP YAPTIRMA MODELİ

Gösteri, öğretmenin; öğrencilerin önünde bir şeyin nasıl yapılacağını göstermek ya da bir prensibi açıklamak için yaptığı işlemlerdir.

  • Gösterip yaptırma yöntemi, bir işlemin, bir deneyin nasıl yapıldığını, bir araç-gerecin ya da bir makinenin nasıl çalıştığını öğretmenin önce uygulama yaparak, göstererek ve açıklayarak sonra da öğrenciye yaptırarak (yaparak-yaşayarak) öğrenmeyi sağladığı bir yöntemdir.
  • Davranış model gösterilerek öğrencilerin bu modelden öğrenmeleri sağlanır. Daha çok beceri (psiko-motor) davranışların, insan ilişkilerinin, ahlak ve görgü kurallarının karmaşık bazı olayların gösterilerek öğrenilmesine dönük olabilir.
  • Gösterip yaptırma yönteminin en etkili yönü bir becerinin ustaca ve uygun bir şekilde nasıl yapılabileceğinin öğretilmesidir.
  • Gösteride hem görsel hem işitsel iletişim kullanılır. Gösteri yöntemi özellikle fen, spor, müzik ve sanat dallarında kullanılmaktadır.
  • Gösterinin en önemli faydası herhangi bir şeyin en uygun biçimde ya da ustaca nasıl başarılacağını göstermesidir.

Faydaları: 

  • Gösteri, öğrencilere olayın gerçek oluşumunu hem görerek hem de işiterek öğrenme imkanı sağlar.
  • Gösteri, kelimelerin yetersiz olduğu fikirler, prensipler, hareketler ve kavramların açıklanması için kullanılır.
  • İyi bir gösteri öğrencilerin ilgi ve dikkatlerini çekerek öğrenmeyi kolaylaştırır.
  • Becerilerin kazanılmasında etkilidir.
  • Yalnızca gösteri yapanın materyale ihtiyacı vardır. Bu nedenle oldukça ekonomiktir.
  • Öğrenci materyal ile bir işlem ya da beceriye başlamadan önce o işlemin yada tecrübenin gösterisi tehlikeyi azaltır. Özellikle fen laboratuvarlarında önemlidir.
  • Yanlış yapa yapa; öğrenme için harcanarak zamanı azaltır. İyi bir gösteri işlemin standartlarını ortaya koyar. El sanatları, resim, müzik yada beden eğitimi gibi alanlarda güdüleme sağlar.
  • Gösteri, toplumdaki insan kaynaklarını kullanmak için en mükemmel yöntemdir. 
Sınırlılıkları:
  • Gösterinin hazırlanması çok fazla planlama ve fazla zaman gerektirir.
  • İyi bir gösterinin hazırlanması çok iyi bilgi ve beceri sahibi olmayı gerektirir.
  • Gösteri yöntemi kalabalık sınıflarda yada çok küçük objelerle tam olarak uygulanamaz. Çünkü iki durumda da öğrencilerin tümü gösteriyi rahatlıkla izleyemeyebilir.
  • Eğer gösterinin görsel kısmı, işitsel kısmı ile tutarlı değilse öğrenciler karıştırabilirler.
  • Gösteri anlama olmaksızın taklit etmeye dayanabilir.
  • Karmaşık bir gösteride öğrenciler başarısızlık yada eksiklik duygusuna kapılabilirler.
  • Gösteri sırasında fazla zaman harcanır.
  • Bilişsel ya da yüksek seviyeli duygusal öğrenmede kullanımı güçtür.
Gösteri Yönteminin Uygulanmasında Dikkat Edilecek Noktalar
  1. Zamanı ayarlamak için gösterinin tümünün önceden provası yapılmalıdır.
  2. Gösteri başlayacağı zaman kullanılacak tüm materyalin elin altında bulunduğundan emin olunmalıdır.
  3. Dönüt sağlamak için gösteri sırasında sorulardan yararlanma,
  4. Gösterinin sonunda, basamakların bir özeti verilmeli ya da oluşumuna ilişkin bir özet verilmeli,
  5. Mümkünse bir ya da iki öğrenciye gösteri aynen yaptırılmalıdır.
  6. Gösteri sırasında öğrencilerin not tutmaları, şema ve çizimler yapmaları istenebilir.

DENEY YÖNTEMİ

     Deney bilimsel bir olayı kanıtlamak için yapılan deneme etkinliğidir. Deney koşulları belirlenmiş ve denetlenebilir ortamlarda yapılır.  Bilinmeyen bir gerçeği bulmak, bir varsayımı, bir ilkeyi sınamak için kullanılır. Deney her öğrenci tarafından ya da en fazla dört kişilik gruplar tarafından yapılmalı, öğretmen tarafından gerekli denetim ve yardım yapılmalıdır.

Deney Yönteminin Özellikleri:

  •  Bilimsel düşünceyi kazandırır.
  • Öğrenci birçok duyu organıyla ilk elden bilgi edinir.
  •  Bilgilerin uygulanmasını sağlar.
  • Maliyeti yüksektir ve çok zaman alır.(dezavantajı)
  • Yaratıcı düşünceyi kazandırır.

Deney Yöntemi Niçin Kullanılır? 

  •  Bilimsel gerçekleri bulmak
  •  Olaylar, olgular arasındaki bağlantıları ve bu bağlantılarla ilgili yasaları bulmak
  •  Varsayımların ispatını yapmak
  •  Gerçeklerin anlaşılmasını sağlamak
  •  Beceri geliştirmek
  •  Öğrenmeyi somutlaştırmak
  •  İlkelden deneyim yaşatmak

Bu yöntemde belirli bir olaya etki eden faktörler kontrol altına alınarak sınama yapılır. Bu teknik kullanılırken:

  •  Hedef davranışlar belirlenmeli,
  • Deneyin işlem basamakları belirlenmeli,
  • Deney düzeneği kurulmalı, düzenek çalıştırılmalı,
  • Deney süresince gözlenmeli,
  • Sonuçlar alınıp kontrol edilmeli,
  • Sonuçlar rapor halinde yazılmalı, sınıfta tartışılmalıdır.

DRAMA YÖNTEMİ

     Sosyal hayat içinde ortaya çıkabilecek çeşitli durumları, öğrencilerin oyuncu olarak katıldıkları çeşitli sahneler içinde ortaya koymak ve dersi bunun üzerine anlatmaktır. 

Yararları:

  • Öğrenciler kendi duygu ve düşüncelerini daha rahat ifade etme imkânı bulabilirler.
  • Başkaları ile daha rahat ilişki kurma becerileri geliştirirler.
  • Öğrencilerin dinleme ve konuşma becerileri gelişir.
  • Tutum ve kavram geliştirmede, sosyal durumları analiz etmede, toplumsal problemlerin çeşitli boyutlarını görüp çözüm geliştirmede, liderlik ve yöneticilik özelliklerini ortaya çıkarmada yararlıdır. 
  • Öğrencileri belli konularda araştırma yapmaya ve işbirliği içinde çalışmaya sevk eder.
İnformal drama: Belli karakterleri öğrencilerin hazırlık yapmadan hemen canlandırmaları demektir.
Rol oynama (role playing): Burada da, öğrencilerden kendilerine verilen bir rolü oynamaları istenir.
Formal drama: Burada öğrencinin oynayacağı rol tamamen öğretmen kontrolünde ve bir yazılı senaryoya bağlıdır.
Kukla: Burada kişi kuklaları kullanarak söylemek istediği birçok sözü, vermek istediği birçok mesajı buradan verebilir.
Pandomim: Duygu, düşünce ve olayları sözsüz olarak, sadece el, kol, yüz ve beden hareketleriyle anlatma demektir.
Parmak oyunu: Özellikle okul öncesi ve ilkokul döneminde bazı şiir ve hikayelerin parmak hareketleri ile dramatizasyonudur.



 ROL OYNAMA

     Rol oynama yöntemi, öğrencilerin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kimliğe bürünerek ifade etmelerini sağlayan bir öğretim tekniğidir. Bir fikir, durum, sorun ya da olay bir grup önünde dramatize edilir. Grubun üyeleri yalnızca dinlemek ya da tartışmak yerine olayın nasıl oluştuğunu izler ve konunun ayrıntısına inerler.

Rol oynamanın faydaları:

  • Yaratıcılığı ve hayal gücünü geliştirir.
  • Zihinsel kapasiteyi geliştirir.
  • Kişiliğin gelişmesine katkıda bulunur.
  • Bağımsız düşünme ve karar vermeyi geliştirir.
  •  İletişim becerilerinin gelişmesini sağlar.
  • Duyguların farkına varılması ve ifade edilmesini sağlar.
  • Sosyal farkındalığın artmasını ve problem çözme yeteneğinin gelişmesini sağlar.
  • Estetik ve sanatsal duyarlılığın artmasını sağlar.
  • İşbirliği içinde çalışma yeteneğini geliştirir.

Rol oynamanın eksik yönleri:

  • Drama etkinliklerinin titizlikle plânlanması gerekmektedir.
  • Drama da tartışma sorun üzerinde odaklanmalıdır.
  • Küçük grup gerektirir, sınıfın tamamı görevlendirilemez.
  • Fazla zaman gerektirir.
  • Bazı öğrenciler karakterleri ya da olayları anlamakta güçlük çekebilirler.
  • Öğrenciler rolleri oynarken aşırıya kaçmamalıdır.
  • Çekingenlik ya da konuşma problemleri gibi beceri eksiklikleri olan öğrenciler için iyi bir yöntem olmayabilir.
  • Amaçları açıkça belirtilmezse yalnızca bizzat faaliyete katılanlar için yararlı olur.

Rol oynamanın aşamaları:

  1. Aşama: Grubu Isındırma
  2. Aşama: Katılımcıların Seçimi   
  3. Aşama: Sahneyi Hazırlama
  4. Aşama: Gözlemcileri Hazırlama
  5. Aşama: Rol Yapma
  6. Aşama: Tartışma ve Değerlendirme
  7. Aşama: Tekrar Oynama
  8. Aşama: Tartışma ve Değerlendirme
  9. Aşama: Yaşantıları Paylaşma ve Genelleme Yapma

EĞİTSEL OYUNLAR

     Eğitsel oyunlar, bireylerin fiziksel, zihinsel yeteneklerini, sanatsal ve estetik niteliklerini ve becerilerini geliştiren, yaşantıyı zevkli kılan (Bilen, 2006) öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan etkinliklerdendir. Bilgilerin pekiştirilmesi, zihinsel yeteneklerin geliştirilmesi için kullanılan oyunlar neşeli ve rahat bir ortam sağlamakta sınıf için çalışmalara da değişiklik getirmektedir. Eğitsel oyunlarla derste konular daha ilgi çekici duruma getirilebilir, etkin olmayan öğrencilere, derse katılma olanağı sağlanır. (Tok, 2006) Öğrenciler oyun oynayarak öğrenir. Okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocukların gelişim özelliğine çok uygun olduğundan onların çok yönlü gelişimlerini destekler.
Öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan bir tekniktir.
Öğrencinin çok yönlü gelişimini sağlar.
Öğrenciye neşeli ve rahat ortam sağlanmakta, sınıf içi çalışmalara da değişiklik getirmektedir.
Konular oyuna dönüştürülerek ilgi çekici duruma getirilir.
Eğitsel oyunlar daha fazla öğrenilen bilgilerin daha rahat ve eğlenceli bir ortamda tekrar edilerek pekiştirilmesini sağlayan etkinlikleri kapsar. Konuları ilgi çekici hale getirerek sınıftaki en pasif öğrenciler bile etkinliklere katılarak çok yönlü gelişirler.

BENZETİM TEKNİĞİ

     Benzetim, incelenen bir gerçek hayat sisteminin belli bir zaman diliminde istenilen gerçek karakteristiklerini tahmin etmek amacıyla sistemin matematiksel, mantıksal bir modelinin geliştirilmesi ve bu sistem üzerinde deneyler yapılması sürecidir.     Analitik yaklaşımların aksine benzetim modelleri, karmaşık problemlerin modellenmesi ve çözümünde daha başarılı olurlar. Değişkenler arasındaki etkileşimleri benzetim modellerinde gözlemek daha kolaydır. Ancak yoğun bilgisayar kullanımını gerektirir. Gerçek sistemden toplanan bilgiler, bilgisayarda geliştirilen modellere uygulanarak sayısal birtakım sonuçlara ulaşmak hedeflenir. Bunların değerlendirilmesi ve yorumlanması yapılarak sistem performans ölçütlerine ait birtakım tahminlerde bulunulur. Benzetim modelleri aracılığı ile en kötü durum senaryoları da incelenebilir.     Eğitici bir ortamda simülasyonlar, gerçekteki olayların taklit veya kopyalarının güçlü bir teknikle öğretilmesidir. Simülasyonlar öğrencileri sadece motive etmezler, olayların gerçek ortamda nasıl bir tepki vereceğini de öğretir. Hemen hemen her defasında bir simülasyon, detayları değiştirerek veya hariç tutarak gerçekleri basitleştirir. Öğrenci olayların gerçek ortamlardaki hareketlerini gerçek ortamlara benzer ortamlarda öğrenir.

Benzetimin Temel Amaçları:

Bir benzetim çalışmasının temel amaçları şöyle sıralanabilir

  • Bir gerçek hayat sistemini girdi ve çıktılarıyla matematiksel olarak ifade etmek,
  • Gerçek sistemi, kurulan model üzerinden tanıyıp araştırmak, değişik kararları ve seçenekleri gerçek sistemde hiçbir değişiklik yapmadan deneyebilmek,
  • Elde edilen bilgiler ışığında, sistemle ilgili ön görümlerde bulunabilmek ve uygulamaya esas olan kararları belirlemek.

Benzetim Ne Zaman Kullanılır ?

      Bir benzetim çalışması,
  • Sistem deney yapmaya uygun değilse,
  • Sistem henüz tasarım aşamasındaysa,
  • Sistem/Problem karmaşıksa,
  • Sistemin davranışı analiz edilecekse,
  • Bilgisayar mevcutsa kullanılır


 MİKRO ÖĞRETİM


     Mikro öğretim aday öğretmen yetiştirmede kullanılan deneysel bir öğretim tekniğidir. İlk olarak 1960’ lı yıllarda Amerika’da yabancı dil öğretmeni yetiştirmede kullanılmıştır. Mikro öğretim, normal öğrenme ve öğretim süreçlerinin karmaşıklığını basitleştirmeyi amaçlayan bir laboratuvar yöntemidir. Mikro öğretim, teori ile uygulama arasındaki ilişkiyi vurgulayabilme potansiyeline sahip oluşu nedeniyle öğretmenlik mesleğine hazırlıkta önemli bir yer edinmiştir. Öğretmen adayı için amaç, bir konuyu öğretmekten çok, bir tekniği uygulamaktır.
     Mikro öğretimin en temel amacı, öğretmen yetiştirme sürecinde aday öğretmenlere, doğal uygulama ortamları sağlamanın güç olduğu koşullarda öğretmenlik becerilerini kazandıracak, deneyimlerini artıracak deneysel bir ortam sağlamaktır.
     Mikro-öğretim tekniği yardımıyla öğretmenin normal sınıflarda gösterdiği bütün becerileri, birimlere ayrılarak ve basitleştirilerek öğrenilebilir. Öğretmen adayı teorik olarak öğrendiği bir öğretim becerisini ya da metodu kullanarak 10 ile 15 kişilik öğrenci gruplarına 5 ile 10 dakika ile sınırlanmış bir zamanda ders anlatır. Video kamera ya da kasetçalara kaydedilen ders önce öğretmen adayı tarafından izlenerek değerlendirilir sonra da öğretim üyesi ve öğrencilerin oluşturduğu bir grup tarafından izlenerek öğretmen adayına gerekli dönütler verilir. Dersin video kameraya alınması öğretmen adayına kendi dersini değerlendirme şansı vererek zayıf ve güçlü yanlarını görmesini sağlar.

Mikro öğretimin özellikleri

1) Dikkat edilirse öğretmen adayı, öğretmen adayı sergilemesi gereken becerilerin tamamını bir kerede sergilemiyor. Beceriler birimlere ayrılıp bir mikro öğretim sürecinde yalnızca bir tek öğretim becerilerine odaklanılıyor.
Mikro öğretim sürecinde tek tek kazandırılacak beceriler aşağıdaki gibi örneklendirilebilir:
  • Direk anlatım
  • Dolaylı anlatım
  • Soru sorma
  • Ödüllendirme
  • Derse giriş
  • Dersi bitirme
  • Öğrenci katılımını artırma
  • Ödev verme
  • Tahtayı kullanma
  • Dönüt verme
  • Öğrenci ile iletişim kurabilme
  • Dersin amaçlarını belirleme ve uygulama
  • Sınıfa hakim olabilme
  • Akıcı konuşma
  • Zamanı kullanma
  • Ses tonunu ayarlama
  • Tartışma
2) Mikro öğretimde uygulamalar kısa tutulur (5-10 dakika)
3) Mikro öğretim yapılan sınıflardaki öğrenci sayısı da azdır (5-10 öğrenci)
4) Mikro öğretim süreci; öğretmen adayına videodan ya da gösteri olarak model bir mikro öğretim uygulaması gösterildikten sonra aşağıdaki aşamalardan oluşuyor :
I- Mikro dersin öğretmen adayınca planlanıp hazırlanması
II- Mikro dersin uygulanması yani öğretmen adayının hazırladığı mikro dersi sunması
III-Mikro dersin video ile kayıtlanması
IV-Öğretmen adayının sunumuna ilişkin dönütlerin alınması:
Öğretmen adayı;
a) Videoda kendini izleyerek
b) Diğer öğretmen adaylarının görüşleri
c) Mikro öğretim uygulamasına rehberlik eden öğretim görevlisinin görüşleri
d) Sınıfta bulunan öğrencilerin görüşlerine dayalı olarak sunumuna ilişkin dönütler alır.
Ancak burada alınan en değerli dönüt video kayıtlarının izlenmesinden alınan dönüttür. Bu kayıtla öğretmen adayının öz değerlendirme yapmasına da olanak sağlar.
5) Alınan dönütler doğrultusunda mikro dersin yeniden hazırlanıp yeniden uygulanması (öğret-yeniden öğret çevrimi)
     Öğret-yeniden öğret çevrimi: Öğretmen adayının mikro derste sergilediği öğretim becerisini ilk uygulamasına kıyasla ilerletmek için 5-10 dakikalık bir süre içerisinde hazırlanarak aynı dersi bir başka küçük gruba, aynı süre içinde yeniden vermesidir. Mikro öğretimde seçilmiş davranışın istenilen düzeye gelinceye kadar tekrar edilmesi esas alınmaktadır, mikro dersin kaç kez tekrarlanması gerektiğine ise rehber öğretmen karar verir.

Mikro öğretimin Yararları:

  • Kazandıkları bilgi ve becerileri uygulamaya aktarmalarını sağlar,
  • Çeşitli becerileri deneyerek, deneyim kazanmalarını sağlar,
  • Araştırma yeteneklerini geliştirir,
  • Kendilerine olan güvenlerini artırır,
  • Kaygı düzeylerini azaltır
  • Kendilerini değerlendirme olanağı sağlar.

Mikro öğretimin Sınırlılıkları 

  • Öğretim becerilerinin yapay ortamlarda sergilenmesi mikro öğretimde önemli bir sınırlılıktır. Çoğu kez mikro ders vermek için gerçek öğrenci de bulunmayabilir. Bu durumlarda öğretmen adayları kendi arkadaşlarından oluşturdukları gruplara mikro ders verebilirler. Bu da mikro öğretim sürecini daha da yapaylaştırabilir.
  • Mikro öğretim için fiziki ortam oluşturmak, mikro dersleri kayıtlamak, ortam ve kayıtlama(video kamera vb) araçlarını kullanacak yetişmiş personel bulmak maliyet problemlerine yol açabilir.
  • Öğret-yeniden öğret çevrimiyle öğretim becerisinin istenilen düzeye gelinceye kadar tekrarlanması zaman alıcıdır.
  • Öğretmen adayı kameraya çekilme nedeniyle heyecanlanabilir. Bu da gerçek performansını ortaya koymasına engel olabilir.